Yapı sektörü, çalışma koşulları gereği dinamik çalışmanın yoğun olduğu, doğa koşulları
ile mücadelenin bir hayli fazla olduğu işleri barındırmaktadır. Diğer sektörlerden farklı
çalışma şartları sebebiyle içerisinde çalışma hayatı açısından tehdit unsuru olan birçok tehlike
bulunmaktadır. Proje boyunca yapılan çalışmalar sırasında çalışanların sağlık ve güvenliği için
tehdit oluşturan tehlikelerin başında yapılan işten kaynaklanan tehlikeler yani mesleki
tehlikeler gelmektedir.
Yapı sektöründen yapılan faaliyetler ve bu faaliyetler neticesinde yaşanan kaza
istatistikleri incelendiğinde çalışanların sağlık ve güvenliğine karşı en büyük tehdidi yüksekte
yapılan işlerin oluşturduğu görülmektedir. Yüksekte çalışma Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve
Güvenliği Yönetmeliği’nde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre seviye farkı bulunan ve düşme
sonucu yaralanma ihtimalinin oluşabileceği her türlü alanda yapılan çalışma yüksekte çalışma
olarak kabul edilmektedir. Kalıp ve demir işleri, dış cephe işleri, merdiven ve basamaklar
üzerinde yapılan işler, iskeleler ve cephe platformlarında yapılan işler, çatı imalat ve tadilat
işleri, çelik konstrüksiyon işleri, köprü, tünel ve kazı işleri, iş ekipmanlarında yapılan
çalışmalar ve daha birçok faaliyet içerisinde yüksekte çalışmayı barındırmaktadır.
Kullanılan ekipmanların temini, kurulumu, montajı ve sökümü sırasında yapılan
hatalar ve eksiklikler, çalışma sırasında ekipmanlar üzerinde yapılan değişiklikler, yüksekte
yapılan işlerin gözetiminin yapılmaması ya da yetersiz olması, yanlış korunma yöntemlerine
başvurulması, çalışmaya uygun ekipmanın bulunmaması, yüksekte çalışma ile ilgili eğitim
alınmamış olması gibi nedenlerden dolayı çalışanlar yüksekten düşme riski ile sık sık karşı
karşıya kalmaktadır. Yüksekten düşme sonucu yaralanmalar ise genellikle ağır sonuçlu
olmakta ya da ölümle sonuçlanmaktadır. Dolayısıyla kontrol tedbirlerinin alınması büyük
önem teşkil etmektedir. Aşağıdaki şekilde alınacak kontrol tedbirlerinin hiyerarşisine ait
genel hususlar belirtilmiştir.
Alıntı İsgum